Gaps TEdavisi

Gaps Tedavisi

Bağırsaklarla tüm beden arasındaki ilişkiyi, tıbbin kurucusu Hipokrat “ Bütün hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak hasta ise vücudun kalanı da hastadır.” diyerek açıklamıştır. Modern Tıp, bütün hastalıklara neden olan bağırsakları gözardı etmiş, bedeni parçalara bölerek( göğüs hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, ruh hastalıkları gibi) incelemeyi tercih etmiştir. Oysa beden bir bütündür.Her bir hücremiz birbiriyle bağlantı halindedir. Hastalıklara yaklaşımımız da bütüncül olmalıdır. Yani tırnaklarda dökülmelere neden olabilen Sedef hastalığında ya da çeşitli psikolojik semptomlarla giden Şizofrenide bağırsak problemlerin olabileceğini düşünmeliyiz. Bağırsakların sağlıklı olması tüm bedenin sağlıklı olması demektir.

New York Columbia Üniversitesinden Prof. Dr. Michael Gershon’un 1998 yılında yayınlanan “The Second Brain” ( ikinci Beyin) adlı kitabında bağırsakların hücre tiplerinin, etken maddeleri ve reseptörlerinin beynin kopyası olduğu açıklanmıştır. Beyinde üretildiğini düşündüğümüz serotonin, dopamin ve noradrenalin gibi nörotransmitterlerin büyük bölümü bağırsaklarda sentezlenmektedir.

Rus asıllı İngiliz nöroloji uzmanı Dr. Natasha Champhell – Mc Bride ; otizm tanısı konulan üç yaşındaki oğlunu iyileştirmek için yaptığı araştırmalarla bağırsak ve beyin arasındaki ilişkiyi 20 yıl önce keşfetmiştir. Çevresindeki doktor arkadaşları onu otizmin tedavisi olmayan bir hastalık olduğuna inandırmaya çalışsalar da Dr. Natasha iyileşmeyen hastalık olmadığına inanmıştır. Geliştirdiği GAPS beslenme protokolüyle sadece otizme değil, bağırsak kaynaklı yüzlerce hastalığa şifa bulmuştur. GAPS beslenme tedavisi bağırsakları yapılandırarak, bağırsakları beyni ve vücudun kalan kısmını toksinleyen bir organ olmaktan çıkarıp sindirim- emilim yapabilen, kendi vitamin- mineral-enzimini, antibiyotiğini, beynin ihtiyaç duyduğu nörotransmitterleri üreten ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir sistem haline getirir. Böylece bağırsak kaynaklı nöropsikiyatrik, fizyolojik, otoimmün hastalıklar iyileşir.

GAPS tedavisi ile, sızdıran delikli bağırsak duvarı iyileşir, toksin geçişi durur, probiyotik ve patojen mikroonganizma oranı dengelenir.

Bağırsak Florası : Sindirim sisteminin ana görevi sindirim ve emilimdir. Ağız, yemek borusu, mide, bağırsaklar, karaciğer ve pankreasın görevleri sindirim ve emilim yaparak tüm vücudu beslemektir. GAPS’li hastalarda bu fonksiyonlar bozulmuştur. Besin eksiklikleri, toksisite vardır. Kanser dahil tüm hastalıklara yatkınlık artmıştır.

Bağırsakta besinlerin parçalanma ve emilmesinde görev alan trilyonlarca mikroorganizma vardır. Bunların oluşturduğu tabakaya bağırsak florası denir. Floranın çoğunluğunu probiyotik dediğimiz yararlı mikroorganizmalar, az bir kısmını da patojen bakteri ve mantarlar oluşturur. Probiyotik bakteriler sindirim, emilim görevleri yanında vitamin, enzim, serotonin, dopamin, noradrenalin gibi nörotransmitterleri üretir, immün sistem üzerine de etki ederler.

Bağırsak florası, vücuda parazit, toksin, kimyasal girmesini engelleyen bariyer görevi yapar. Yararlı flora bakterileri organik asitler üreterek bağırsakda hastalık yapan mikropların üremesini engellerler. Bu bakteriler K2 vitamini gibi bazı vitaminlerin sentezlenmesinden de sorumludur.

Çeşitli nedenlerle bağırsaklarda probiyotik bakteriler azalırken patojenlerin artmasına Bağırsak Disbiyozisi denir. Bu durumda besinlerin sindiriminde, emiliminde, vitamin, enzim, nörotransmitter sentezinde sorunlar meydana gelir. Patolojik bakteri ve mantarların yaydığı toksinler kana geçer. Vücutta yaygın bir toksisite tablosu ortaya çıkar.

Bağırsak flora bozukluğu, bağırsak epiteli dediğimiz enterositlerin de yapısını bozar. Hücreleri sıkıca birbirine bağlayan protein yapısı bozulur ve bağırsak delikli hale gelir; Leaky Gut Syndrome (Sızdıran Bağırsak Sendromu). Sızdıran bağırsaklardan portal sisteme, patojen mikroorganizmaların yaydığı toksinler, sindirilmemiş besinler, katkı maddeleri, endüstriyel atıklar, ağır metaller geçmeye başlar. Bunun sonucu olarak başta beyin olmak üzere organlar toksisiteye maruz kaldığından doku ve organların yapısı bozulur. Fonksiyonlarını yapamaz hale gelirler. DNA’nın yapısı bozulur ve genetik yatkınlığa göre çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. GAPS tedavisinin amacı enterosit dediğimiz bağırsak epitel hücrelerini onarıp, aralarındaki bağı sıkılaştırmak, portal sisteme dolayısıyla vücuda toksin girişini önlemek, sağlıklı flora bakterilerini yerine koymak ve vücutta biriken toksinin atılmasını sağlamaktadır. Bağırsakların iyileşmesi ile mide, karaciğer, pankreas dahil tüm  sindirim sistemini dolasıyla ortaya çıkan hastalıkları da  iyileştirecektir.

Vücut Florası Nasıl Bozulur ?

Vücudumuzda trilyonlarca mikro canlı göz- ağız- burun boşlukları, gırtlak, dış kulak yolu, dış genital organlar, anüsten kalın bağırsağa kadar olan kısmda bulunurlar.

Florayı oluşturan bakterilerin türleri, dokudan dokuya, kişiden kişiye ve ırktan ırka değişir. Aynı kişinin ağız florasıyla kalın bağırsak florası farklıdır. Yakın temasla kişiden kişiye flora aktarımı da söz konusudur. Aynı evde yaşayanların floraları benzerdir. Bağırsak disbiyozisi olan annelerin bebeklerinde normal bir bağırsak florası gelişemez. Bu bebekler sık enfeksiyon geçirirler. Antibiyotik kullanımı bağırsak florasını daha çok bozar. Aşılar da florayı olumsuz yönde etkiler. Gerekli önlemler alınmazsa fizyolojik/ psikoljik bir takım hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bağırsak florasını bozan en önemli etken antibiyotiklerdir. Gerkesiz antibiyotik kullanımı zararlı bakteriler yanında yararlıları da yok edeceğinden floraya çok fazla zarar verir. Antibiyotiğe maruz kalmış hayvan etleri, meyve ve sebzelerin yenmesiylede bir geçiş söz konusudur.

Steroidler, ağrı kesiciler, atidepresanlar, uyku ilaçları, doğum kontrol ilaçları, psikiyatrik ilaçlar, kemo ve radyoterapi, cerrahi işlemler bağırsak florasını bozarlar.

Işlenmiş, katkı maddesi, koruyucu kullanmış tüm paketli gıdalar, şekerli-unlu gıdalar da florayı olumsuz yönde etkilerler. Işlenmiş- unlu gıdalar bağırsakta patojen mikroorganizmaların artışına sebep olan kötü bir ortam yaratırlar ki bu ortam parazit ve bağırsak kurtlarının çoğalmasına yol açar. Alkol, stres, aşırı fiziksel yorgunluk, toksik maddelere maruziyet, hazır mamalar, sezaryan doğum florayı bozar.

Günümüzde fast- food yiyecekler, işlenmiş paketlenmiş ürünler, çok sık kullanılan antibiyotik ve ağrı kesiciler, artan sezaryan doğumlar, kimyasal ilaçlamalar nedeniyle nerdeyse hepimizin florasının bozuk olduğunu söyleyebiliriz.

Sızıntılı Bağırsağı Düşündüren Bulgular Ve  Hastalıklar :

  • Ishal- kabızlık- gaz problemleri
  • Dışkıda anormallikler
  • Mide şikayetleri (yanma, ekşime, geğirme, şişkinlik)
  • Ağız kokusu
  • Gıda allerji ve intoleransları
  • Ülseratif Colit, Chron’s
  • Vaskülit
  • Multipl Skleroz (MS)
  • SLE (Sistemik Lupus Eritamatozis)
  • Romotoid Artrit
  • Hasimato Tiroidit
  • Tip I Diabet
  • Fibromyalji
  • ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz)
  • Cilt allerji ve döküntüleri
  • Egzama, Sedef hastalığı, Behçet hastalığı
  • Kronik yorgunluk
  • Hormon dengesizliği
  • Sistit
  • Anemi
  • Astım
  • Kolesterol problemleri
  • Safra taşları
  • Tansiyon problemleri
  • Kötü bir cilt rengi, çatlak ve lekeli tırnaklar
  • Obezite
  • Diş problemleri
  • Hiperaktivite, dikkat eksikliği,  öğrenme bozukluğu
  • Disleksi, dispraksi
  • Otizm
  • Epilepsi
  • Panik atak, öfke, anksiyete, depresyon
  • Obsesif- kompulsif bozukluklar
  • Bipolar bozukluk
  • ŞİZOFRENİ
  • Duygu durum bozuklukları

Bağırsakların durumunu görmek için SFS plus flora analizi yaptırılabilir. Kan örneği alınarak yapılan VEGA test; hem bağırsak florası, hem de tüm beden hakkında bilgi verir.

Gıda Allerji Ve İntoleransları

Gıda allerjisi ve intoleransları sebep değil sonuçtur. Allerji ya da intoleransı ölçen pek çok test vardır. Test sonuçlarına göre duyarlı olunan gıdalar belli bir süre diyetten çıkarılır. Ancak bu durum temel problemi çözmediği için bir süre sonra farklı gıdalara intolerans gelişmesi kaçınılmazdır. ( Bağırsak flora bozukluğu olanlarda sindirimi zor olan gıdalar, tahillar, bazı et türleri, yumurta, nişasta, laktoz ve kabuklu yemişlerdir.) Gıda allerji ve intoleranslarının ana nedeni; bağırsak epitelinin hasar görmesi, floranın bozulması ve bunlara bağlı oluşan sızdıran bağırsaktır. Gıdalar düzgün bir şekilde sindirilemeden, bağırsak tarafından emilir ve kana geçer. Vücuda yabancı bir madde geçince vücut ona karşı reaksiyon verir. Onu yok etmek için antikor geliştirir. Yani bağışıklık sistemi tepki gösterir. Bunun sonucunda da çeşitli fizyolojik- psikolojik- otoimmün hastalıklar ortaya çıkar. Reaksiyonlar aynı gün içinde gelişebileceği gibi bir süre sonra da gelişebilir. Bu nedenle kişi neye karşı allerjisi olduğunu seçemez. Gluten intoleransı ya da  süt allerjileri nedeniyle beslenmelerinden sadece bunları çıkaran kişiler bağırsaklarının iyileşmesini beklememelidir. Çünkü bunlar sebep değil bağırsak flora bozukluğu ve sızıntılı bağırsakların sonuçlarıdır.

Bağırsakların Gıdaları Sindirememe Nedenleri ;

  • Besinlerin sindirimine yardımcı olan yararlı flora bakterilerinin sayısı azalmıştır.
  • Bağırsak epiteli denilen enterositler hasara uğramıştır ve yeterince sindirim enzimi üretemezler.
  • Mide asit oranı düşük olabilir. Proteinlerin sindirilmesinden sorumlu olan pepsin yeterince salgılanamaz. Günümüzde çok yaygın olarak kullanılan, halk arasında mide koruyucu olarak bilinen antiasitler mide asit oranını düşürerek sindirimin bozulmasına neden olurlar. Bu tip ilaçlar vücudun fizyolojisini bozarak yarardan çok zarar verirler. Mide pH’sının asit olmasının sindirim için önemi büyüktür. Mide asit olursa intrensek faktör aktifleşecek ve B12 vitaminin emilimini de gerçekleştirecektir. Ayrıca mide asiti emir komuta zincirinin başıdır. Mide asiti yeterli ise buradan duedononuma geçen içerik yeterli safra ve pankreas enzimi salgısını uyaracaktır. Böylece sağlıklı bir sindirim yapılmış olacaktır.

Mide asiti, safra ve pankreas enzimleri yetersiz ise sindirim enzimi takviyeleri kullanılabilir ya da mide asit salgısı doğal gıdalarla uyarılarak pankreas ve safra salgıları artırılmaya çalışılır. Sindirilmeyen gıdalar, hasarlı bağırsaklardan kana geçerek gıda allerji- intoleranslarına, toksisiteye, otoimmüniteye neden olurlar.

GAPS diyeti bağırsak hasarını tedavi eder, bağırsaklardan toksinlerin kana geçişini durdurur,  gıda intoleranslarını ortadan kaldırır, iyi sindirilmemiş gıdalara karşı antikor oluşmaz, otoimmünite dolayısıyla vücut dokularına saldırı ortadan kalkar. Kısa sürede hastalık bulguları düzelir.

GAPS DİYETİ

Yasaklanan Gıdalar;

  • Karbonhidratlar ( Makarna, pilav, ekmek, tatlı v.s. )
  • Nişasta içeren tüm gıdalar ( Patates, bezelye, yer elması, tahiller, baklagiller)
  • Çiğ sebze ve meyveler ( En az 1 ay kadar )
  • İşlenmiş, paketlenmiş, katkı maddeli tüm ürünler, gazlı içecekler, hazır meyve suları

İzin Verilen Gıdalar;

  • Yumurta
  • Et/ organik tavuk/ balık/ kabuklu deniz ürünleri
  • Meyveler (Erken dönemde çiğ meyve yerine suyu içilir.)
  • Nişastasız sebzeler ( Havuç, kabak, lahana, karnibahar, brokoli, enginar, kereviz, pancar, sarımsak, soğan, mantar, karalahana, bal kabağı, ıspanak)
  • Kabuklu yemişler (çiğ kabuklu olarak alınmalı kabuklarıyla 24 saat tuzlu suda veya peynir altı suyunda bekletilmelidir.)
  • Yağlar ( Arıtılmış tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, çörek otu yağı, keten tohumu yağı, susam yağı)
  • Bal (organik)
  • İçecekler( Sebze- meyve suları, taze zencefil çayı, badem sütü, filtre edilmiş mineralli sular, kambu çayı, şalgam suyu, maden suyu)
  • Kaya tuzu veya deniz tuzu
  • Probiyotik gıdalar (yoğurt, kefir, peynir, ekşi krema, lahana turşusu, fermente sebze suları)

Gaps Diyeti 3 Aşamadan Oluşur;

  1. Giriş
  2. Tam GAPS diyeti
  3. Diyetten çıkış

Giriş Diyeti ;

  • Et- kemik suları, tavuk suyu, balık suyu ve bunlarla yapılmış sebze çorbaları
  • Probiyotik gıdalar (fermente sebze suları , lahana turşusu suyu, yoğurt , peynir altı suyu, ekşi krema, kefir)
  • Etlli sebzeli güveçler
  • İşkembe, paça çorbaları
  • Kabuklu kuruyemiş unundan yumurtalı krepler
  • Taze sebze suları
  • Taze zencefil çayı
  • Haşlanmış sebzeler
  • Avakado
  • Çiğ yumurta sarısı
  • Ciğer gibi sakatatlar
  • Fırınlanmış et- organik tavuk- balık
  • GAPS ekmeği
  • Tahin- organik bal
  • Hindistan cevizi yağı/sade yağ/ çörek otu yağı /susam yağı gibi doğal yağlar
  • Çiğ sebzeler (Tolere ediliyorsa, son dönemlerde)
  • Haşlanmış elma püresi, daha sonları çiğ soyulmuş meyveler ( elma ile başlanır)
  • GAPS kekleri ( yumurta, kuruyemiş unu kuru meyveler ve yağ ile yapılan )

Tam GAPS Diyeti;

  • Şeker ve nişastalı yiyecekler, gazlı içecekler dışında pakete girmemiş herşey tüketilebilir.
  • Yasaklı gıdalar diyete yavaş yavaş eklenir ve herhangi bir ters etkiye yol açıp açmadığı gözlemlenir.
  • Taze sebze- meyve suları
  • Kuruyemiş unundan yapılmış kek, ekmek, omlet
  • Kasapta yapılmış sucuk
  • Pişmiş veya çiğ sebzeler
  • Zeytin
  • Beklemiş, dinlemiş peynirler
  • Paça, işkembe çorbaları, et sulu sebze çorbaları
  • Etli güveçler
  • Kıymalı, zeytinyağlı sebze yemekleri
  • Yoğurt, ayran, kefir
  • Turşular
  • Organik bal- tahin
  • Kuruyemişler
  • Kuru meyveler
  • Taze meyveler
  • Zencefil, kekik, nane çayları
  • Hindistan cevizi yağı, sade yağ, soğuk sıkım zeytinyağı, çörek otu yağı, keten tohumu yağı, susam yağı

Diyetten Çıkış;

Hastalığın durumuna göre değişir. Dr. Natasha bu süreyi 1,5-2 yıl olarak bildirmektedir. Ancak ben kendi hastalarımda destek tedavileri kullanarak bu sürenin 5-6 ay kadar kısa olduğunu gözlemledim.

Diyetten çıkışta izin verilmeyen patates, domates, patlıcan, biber gibi yiyeceklerin tolere edilebilirliğine bakılır.

Patates, glutensiz fermente tahillar ( karabuğday, darı, kinoa gibi ) başlanılacak ilk yiyeceklerdir.

Tolere edildikten sonra genetiği değişmemiş tahillara geçilebilir. Ekşi hamurla krep/ekmek yapılır.

Zaman içinde nişastalı sebzeler ve baklagilere geçilir.

GAPS Tedavisinde Besin Destekleri;

  • Vitamin- mineral destekleri
  • Omega 3 balık yağları
  • Morina balığı karaciğer yağı
  • Probiyotikler
  • İyot
  • Sindirim enzimleri

GAPS Tedavisinde Detoksifikasyon;

  • Detox banyoları (deniz tuzu, epsom tuzu)
  • Lavman
  • Egzersiz, yoga, meditasyon
  • Civalı dişlerden usulüne uygun şekilde kurtulma
  • Toksik metallerden arınma
  • Güneşlenme
  • Kimyasal deterjan, şampuan, sabunları organik olanlarla değiştirme
  • Radyasyondan korunma
  • İyileşme süreci boyunca eve yeni mobilya, halı v.s almama, boya badana işlerini erteleme

Ankara’da Gaps tedavisi ve diyeti hakkında bilgi almak için formlardan yada numaralarımızdan sorularınızı Dr.Aynur Ketene iletebilirsiniz.