Fonksiyonel tıp; her hastanın ayrıltılı genetik, biyokimyasal ve yaşam tarzı faktörlerini anlamak için hasta odaklı, bireysel ve kanıta dayalı bir tedavi anlayışıdır. Hastanın semptomlarından çok, hastalıkların kök nedenini açıklamaya yönelen bir yaklaşımıdr. Bir hastalığın pek çok nedeni olabileceği gibi tek bir sebebin farklı hastalıklara yol açması mümkündür. Kronik hastalıkların semptomlarına yönelik ilaç vermek yerine hastalıkların önlenmesine ve altta yatan nedenlerin anlaşılmasına yönelik bireysel bir tıptır. Çevresel faktörler; hava, su, besinler, egzersiz, travma, zihin-beden, genetik yatkınlıklar, alışkanlıklar, uyku gibi gibi bireysel değişiklikler üzerinde durur.

Diyabetli hastada klasik tıp yaklaşımı

200mg/dl ‘den yüksek kan şekeri, 125mg/dl üzerinde 3 aylık şeker veya HbAıc’nin 6,5 veya üzerinde olması durumunda; ilk önce Metformin başlanır. Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Verilen 6 öğün diyet sürekli insülin salınımına yol açar. Yeterli denge sağlanamazsa ikinci sıra ilaçlarına (Januvia, Invokana, Onglyza) başlanır. Bunlarla da kontrol edilemezse İnsülin başlanır.

Diyabetli hastada fonksiyonel tıp yaklaşımı

Her birey için farklı olan bir yaklaşımı önemser.  Açlık kan şekerinin 100mg/dl ‘nin üzerinde, HbAıc 5,5’in üzerinde ise bunun insülin direncini gösterdiğini kabul eder.Beslenmenin içeriği, öğün aralıkları, vücuttaki eksik vitamin-minerallerin yerine konması, uyku, egzersiz, zihin-beden dengesi, genetik mutasyonların belirlenmesi ,emosyonel destek, toksinlerden arınmak, bağışıklık sistemini desteklemek kısacası yaşam tarzı değişikliği çok önemlidir. 

Diyabet Metabolik Sendrom denilen hastalıkların bir parçasıdır. Örneğin kişide gluten gibi bazı gıdalara karşı görülen immünolojik (bağışıklık) reaksiyon damar enflamasyonuna ve insülin direncine neden olabilirken, başka bir kişide gıdaların yetersiz sindirimine neden olan pankreas ve safra yetmezliği insülin direncinin sebebi olabilir. Vücudun detoksifikasyon sisteminin iyi çalışmaması da insülin direnci ile sonuçlanabilir.

Yani insülin direncinin temelinde pek çok neden vardır. Nedenleri çözmeden kan şekerini düşürmek için ilaç vermek sadece günü kurtarır. Ancak hastalığı tedavi etmez.

Depresyon, baş ağrıları, kronik yorgunluk, artrit, haşimato tiroidit, ankilozon spondilit, sedef hastalığı, egzama, beyin sisi, parkinson, alzheimer, polikistik over, hormonal problemler, obezite, çöliak, hafıza problemleri, kronik ağrı, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, kronik sinuzit, astım, kanser, sindirim problemleri gibi hastalıklar kök nedenler tedavi edilmediği sürece iyileşemezler. 

Düşüncelermiz ve inançlarımızın biyolojimiz üzerine etkileri deyadsınamaz.

Fonksiyonel Tıp ; sindirim, emilim, bağırsak mikrobiyatası, bağışıklık sistemi, mitokondri ve enerji üretimi, detoksifikasyon sistemi, nörotransmitterler,algı, psikoloji, dolaşım sistemi, kas-iskelet sistemi gibi vücudumuzdaki tüm sistemleri sorgulayarak hastalıkların kök nedenlerini kanıta dayalı şekilde tedavi etmeye çalışan bir bilimdir. 

Vücuttaki tüm sistemler birbiriyle bağlantı halindedir. Örneğin bağırsak sorunları tedavi edildiğinde aynı zamanda beyin, cilt, eklem veya akciğerlerde olan sorunlarda düzelir. 

Klasik tıp yaklaşımında hastanın yakınması ve mevcut hastalığın öyküsü önemsenir, geriye kalan ayrıntıların tanıya ulaşmada önemli olmadığı düşünülür. Her bir yakınma birbirinden ayrı olarak değerlendirilir.

Ankara’da fonksiyonel tıp tedavileri hakkında sorularınız için bizlere danışabilirsiniz.